Birçok dilde, resimlerle ilgili olarak genellikle "on" olarak çevireceğimiz bir edat kullanırız. Ancak İngilizcede doğru edat "in"dir:
Bu prensibi, hangi kelimeyi görsel medya için kullanırsak kullanalım (örneğin, "image", "photo", "picture", "drawing") uygularız:
"on" edatını yalnızca bir şeyin fiziksel bir nesnenin yüzeyinde olduğunu ifade etmek istediğimizde kullanırız; örneğin, "there's a cup on a photo" ifadesi, bir fincanın yattığını fotoğrafın üzerinde belirtir. Benzer şekilde, bir şeyin başka bir şeyin üst katmanının parçası olduğu durumlarda "on" kullanırız. Bu, "postcard" gibi kelimelerde biraz kafa karıştırıcı olabilir. Şöyle deriz:
Bunun nedeni, "postcard"ın, üzerinde basılı olan şey değil, kağıdın kendisi olmasıdır (gerçek görsel içeriğe atıfta bulunan "picture" kelimesinin aksine). Aslında demek istediğiniz: "There's a house (in the picture that is) on the postcard." ifadesidir.
Benzer şekilde, bir zarfın (envelope) üzerinde çizilmiş bir adam resmi görseydiniz, adamın "in an envelope" olduğunu söylemezdiniz, değil mi? Adam (yani resmi) on an envelope üzerindedir.
Doğru kullanımın birkaç örneği daha:
Ve tam tersine, "on" edatının uygun olduğu birkaç kelime örneği:
Bu makalenin geri kalanı yalnızca giriş yapmış kullanıcılara açıktır. Kaydolduğunuzda, geniş bir içerik kütüphanesine erişim sağlayacaksınız.