isim “record”
tekil record, çoğul records veya sayılamayan
- kayıt
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
The hospital keeps detailed records of every patient's medical history.
- rekor
She broke the world record for the fastest marathon by a woman.
- sicil (örneğin, "güvenlik sicili" gibi birleşik kelimelerde kullanılır)
The student's academic record shows consistent excellence in all subjects.
- fiziksel kanıt (arkeoloji, jeoloji veya paleontoloji bağlamında)
The fossil records found in the area indicate that dinosaurs once roamed this land millions of years ago.
- müzik albümü (vinil, CD veya çevrimiçi formatlarda yayımlanan)
The band's latest record features a mix of jazz and electronic music.
- plak
She found an old Beatles record in her attic and decided to play it on her vintage turntable.
- sabıka kaydı
Before hiring, the company checks whether an applicant has a record.
sıfat “record”
temel biçim record, derecelendirilemez
- rekor kıran (yeni bir yüksek standart belirleyen veya kıran)
She achieved a record number of sales this month, surpassing all past employees.
fiil “record”
infinitif record; o records; geçmiş zaman recorded; geçmiş ort. recorded; ulaç recording
- kaydetmek (yazılı veya elektronik bilgi notu almak)
She recorded her grandmother's stories to preserve the family history.
- kayıt yapmak (ses veya video kaydı oluşturmak)
She recorded her first podcast episode in her bedroom.
- tescil etmek (resmi kayıtlara bir şeyi yasal tanıma için kaydetmek)
After the marriage certificate was recorded at the courthouse, their union became legally recognized.
- göstermek (bir ölçüm veya miktarı bir alet tarafından algılandığı şekilde)
The barometer recorded a pressure drop, indicating an approaching storm.