·

record (EN)
isim, sıfat, fiil

isim “record”

tekil record, çoğul records veya sayılamayan
  1. kayıt
    The hospital keeps detailed records of every patient's medical history.
  2. rekor
    She broke the world record for the fastest marathon by a woman.
  3. sicil (örneğin, "güvenlik sicili" gibi birleşik kelimelerde kullanılır)
    The student's academic record shows consistent excellence in all subjects.
  4. fiziksel kanıt (arkeoloji, jeoloji veya paleontoloji bağlamında)
    The fossil records found in the area indicate that dinosaurs once roamed this land millions of years ago.
  5. müzik albümü (vinil, CD veya çevrimiçi formatlarda yayımlanan)
    The band's latest record features a mix of jazz and electronic music.
  6. plak
    She found an old Beatles record in her attic and decided to play it on her vintage turntable.
  7. sabıka kaydı
    Before hiring, the company checks whether an applicant has a record.

sıfat “record”

temel biçim record, derecelendirilemez
  1. rekor kıran (yeni bir yüksek standart belirleyen veya kıran)
    She achieved a record number of sales this month, surpassing all past employees.

fiil “record”

infinitif record; o records; geçmiş zaman recorded; geçmiş ort. recorded; ulaç recording
  1. kaydetmek (yazılı veya elektronik bilgi notu almak)
    She recorded her grandmother's stories to preserve the family history.
  2. kayıt yapmak (ses veya video kaydı oluşturmak)
    She recorded her first podcast episode in her bedroom.
  3. tescil etmek (resmi kayıtlara bir şeyi yasal tanıma için kaydetmek)
    After the marriage certificate was recorded at the courthouse, their union became legally recognized.
  4. göstermek (bir ölçüm veya miktarı bir alet tarafından algılandığı şekilde)
    The barometer recorded a pressure drop, indicating an approaching storm.