zarf “outside”
- dışarıda
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
The kids are playing outside.
- dışarıda (bir odanın veya binanın dışında)
The teacher asked the students to wait outside while she prepared the classroom.
- dışarıda (hapiste olmamak)
After serving ten years, John felt strange being outside again.
sıfat “outside”
temel biçim outside, derecelendirilemez
- dış (dış kısmıyla ilgili)
The outside walls of the house are painted blue.
- dış (merkezden uzakta konumlanmış)
The car in the outside lane had to travel a longer distance around the curve.
- dış (belirli bir grup veya organizasyonun içinde olmayan)
The company hired an outside expert to review their financial practices.
- dış (bilgi, belirli bir grup veya organizasyonun parçası olmayan birinden gelen)
The company was cautious about using outside advice for their new project.
- (yolun) ortasına en yakın olan tarafında (Birleşik Krallık)
She switched to the outside lane to overtake the slower car.
- (yolun) kenarına en yakın tarafta bulunan
She switched to the outside lane to prepare for her exit off the highway.
isim “outside”
tekil outside, çoğul outsides
- dış (bir şeyin dış kısmı veya yüzeyi)
She cleaned the outside of the windows to make them sparkle.
- dış (bir şeyin sınırlarının ötesindeki alan)
The house looks better from the outside than from the inside.
- dış görünüş
Despite his rough outside, he was very kind and gentle.
- dış (kavisli bir yolun veya pistin merkezden daha uzak olan kısmı)
During the race, the motorcycle went around the outside of the curve.
- dış (yolun merkez ayırıcısına en yakın şeridin yönü)
Cars should in general overtake on the outside.
edat “outside”
- dışında (dış tarafta bulunan)
The kids are playing outside the house.
- dışında (coğrafi bir konumun olağan sınırlarının ötesinde)
Many people commute to work from outside London.
- dışında (bir şeyin parçası olmamak)
The decision is outside my area of expertise.
- dışında (genellikle “-den” ile kullanılır; hariç, dışında)
Outside of his family, he had very few close friends.