·

wrap (EN)
fiil, isim

fiil “wrap”

infinitif wrap; o wraps; geçmiş zaman wrapped; geçmiş ort. wrapped; ulaç wrapping
  1. bir nesneyi esnek, ince bir malzemeyle tamamen kaplamak
    She wrapped the sandwich in aluminum foil before putting it in her lunchbox.
  2. bir şeyin etrafını sıkıca sarmak veya katlamak
    The vine wrapped tightly around the tree trunk, covering it completely.
  3. bir şeyi örterek veya kapatarak gizlemek
    She wrapped her true feelings in a smile, hiding her sadness from everyone.
  4. metnin, mevcut satırın sonuna ulaştığında bir sonraki satıra geçmesi
    She wrapped her essay so each line fit comfortably on the page without extending off the margin.
  5. bir maksimum sınırı ulaştıktan sonra başlangıç değerine dönmek (bilgisayar biliminde)
    After reaching 999, the digital odometer wrapped to 0 again.
  6. bir video, şov veya filmin çekimlerini tamamlamak
    After three months of hard work, the director announced they would finally be wrapping the movie next Friday.
  7. bir yazılım arayüzü aracılığıyla işlevselliğe erişim sağlamak
    The developer wrapped the complex API calls in a user-friendly interface to simplify the process for beginners.

isim “wrap”

tekil wrap, çoğul wraps veya sayılamayan
  1. bir şeyi korumak veya gizlemek için kullanılan kaplama veya sarma malzemesi
    She carefully placed the gift in a colorful wrap before hiding it under the bed.
  2. bir şeyi sarma malzemesiyle kaplama eylemi
    I always do a quick wrap before giving a vase to a customer, to keep it safe during transport.
  3. kadınlar için, vücut etrafına sarılan bir giysi parçası
    As the evening chill set in, Maria draped a colorful wrap over her shoulders to keep warm.
  4. iç malzemelerin bir tortilla veya krep içinde sarıldığı bir yemek
    For lunch, she decided to make a chicken Caesar salad wrap using a large spinach tortilla.
  5. bir performans veya prodüksiyonun sonu
    After three months of filming, the director shouted 'It's a wrap!' and the whole crew burst into cheers.
  6. çeşitli unsurları içeren ve yayınlamaya hazırlanan bir haber raporu
    After the mayor's speech, the journalist quickly put together a wrap to be aired on the evening news.