sıfat “social”
temel biçim social (more/most)
- sosyal
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
Maria loves parties because she's so social and enjoys meeting new friends.
- toplumsal (toplantılar, buluşmalar gibi insanların bir araya geldiği durumlarla bağlantılı)
John loves attending social events where he can meet new friends.
- toplumsal (insan topluluklarının organizasyonu ve işleyişiyle ilgili)
Homelessness is a significant social issue.
- sosyal medya
She spends hours on her social media profiles every day.
- sosyal (birlikte yaşayan veya bir sistem olarak birlikte çalışan organizmaları tanımlayan)
Ants are social insects, working together to build complex colonies.
isim “social”
tekil social, çoğul socials veya sayılamayan
- sosyal etkinlik
The church hosted a social in the community hall to welcome new members.
- sosyal medya hesabı
For the latest updates, follow me on my socials.
- sosyal güvenlik numarası
For the job application, they asked for my social, so I had to make sure it was accurate.
- sosyal yardım
Since losing his job, Mark was on the social to help cover his bills.