·

move (EN)
fiil, isim

fiil “move”

infinitif move; o moves; geçmiş zaman moved; geçmiş ort. moved; ulaç moving
  1. bir yerden başka bir yere gitmek
    The cat moved quietly across the room.
  2. bir şeyin yerini değiştirmek
    They moved the sofa to the other side of the room.
  3. bir şeyi belirli bir harekete getirmek
    The wind moved the leaves gently.
  4. harekete geçmek
    After weeks of discussion, they finally moved to resolve the issue.
  5. taşınmak
    We're moving to a new city next month for my new job.
  6. bir oyun parçasının pozisyonunu değiştirmek (oyunda)
    He moved his knight to a more strategic position, threatening his opponent's bishop.
  7. birini bir duyguya sevk etmek
    The speech about climate change deeply moved the audience, leaving many in tears.
  8. birini bir şey yapmaya ikna etmek
    Her passionate speech moved the audience to tears.
  9. bir toplantıda tartışma veya karar için bir şey önermek
    During the meeting, she moved to allocate more funds to the health department.
  10. bir mahkemeden karar vermesini veya harekete geçmesini istemek
    The defense lawyer moved for a dismissal of the charges against her client.

isim “move”

tekil move, çoğul moves veya sayılamayan
  1. pozisyon veya yer değiştirme eylemi
    With a quick move, she dodged the incoming ball.
  2. bir hedefe ulaşmak için yapılan hareket
    Her next move was to enroll in a business course to advance her career.
  3. sporlarda, danslarda veya dövüş sanatlarında belirli bir hareket
    His signature move in chess left his opponent in checkmate within minutes.
  4. taşınma
    Our move to the new city starts next Monday.
  5. bir şeyin yaklaşımının veya düşünülme şeklinin değişmesi
    Changing our marketing approach was a smart move to attract more customers.
  6. iş değiştirme
    After her move from a small startup to a large corporation, she noticed a significant improvement in her work-life balance.
  7. bir oyun parçasını kurallarına göre hareket ettirme
    Her next move was to advance her pawn, putting her opponent's king in check.
  8. bir oyunda her oyuncunun sırası
    In chess, planning your moves ahead is crucial for victory.