fiil “share”
infinitif share; o shares; geçmiş zaman shared; geçmiş ort. shared; ulaç sharing
- paylaşmak
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
I shared my sandwich with my friend because she forgot her lunch.
- ortak kullanmak
When we were in college, my brother and I shared a room.
- bölüştürmek
We shared the last piece of cake equally between us.
- açıklamak (bilgiyi başkalarıyla)
She shared her secret recipe with her best friend.
- erişim sağlamak (bilgisayar verilerine veya ağdaki alana)
I shared the project files with my team by uploading them to our shared cloud storage.
- yeniden paylaşmak (sosyal medyada başkasının içeriğini)
I shared my friend's funny cat video on my Facebook timeline so all my friends could see it.
isim “share”
tekil share, çoğul shares veya sayılamayan
- pay (belirli bir miktar veya kısım)
At dinner, everyone got a share of the delicious pie.
- hisse (şirkette sahiplik ve karlardan pay alma, borçlardan korunma hakkı)
After buying shares in the tech company, she became a partial owner and was excited about the potential profits.
- paylaşılan kaynak (ağ üzerinden çoklu kullanıcılar tarafından kullanılabilen yapı)
To access the documents, connect to the network share using your credentials.
- içerik paylaşımı (sosyal medya platformları aracılığıyla)
Her tweet about the charity event got thousands of shares overnight.