isim “guide”
tekil guide, çoğul guides veya sayılamayan
- rehber
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
Our mountain guide ensured we safely navigated the treacherous paths.
- danışman (hayat ve davranış konusunda)
Throughout his journey to sobriety, his mentor served as a guide, offering wisdom and support.
- kılavuz
Before visiting Paris, Sarah bought a guide to help her discover the best attractions and restaurants in the city.
- gezi rehberi
Before exploring the ancient ruins, Sarah bought a guide to learn about their history and significance.
- karar vermede yardımcı olan şey
As a rough guide, most adults need about eight hours of sleep per night.
- yönlendirici (bir makinenin parçasını veya bir eylemi yönlendiren cihaz)
The metal guide ensures the drill bit moves straight into the wood without veering off course.
- izci (kız üyeler için, pratik beceriler ve aktiviteler üzerine odaklanan bir organizasyon)
Sarah proudly wore her Guide uniform to the community service event, eager to represent her troop and help out.
fiil “guide”
infinitif guide; o guides; geçmiş zaman guided; geçmiş ort. guided; ulaç guiding
- birini bir yere götürmek veya tanıdık bir yerde gezdirmek
The teacher guided us through the library, explaining where we find the books we'll need.
- karmaşık şeyleri anlamada yardımcı olmak
The teacher guided the students through the complex math problem, ensuring everyone understood each step.
- etkilenmek (genellikle pasif ve "tarafından" ile kullanılır)
She was guided by her moral principles in every decision she made.
- dikkatlice hareket ettirmek veya hareket ettirmede yardımcı olmak
He gently guided her hand to the correct piano keys.
- bir gemi veya uçağın yönünü kontrol etmek
The captain guided the vessel through the narrow strait with expert precision.