sıfat “derivative”
temel biçim derivative (more/most)
- türev (başkasının eserini taklit eden)
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
The critic said the painting was derivative and lacked originality.
- türev (finans, başka bir varlığa bağlı olan bir değere sahip olma)
The derivative products posed significant risk to the investors.
isim “derivative”
tekil derivative, çoğul derivatives
- türev
Students learn about derivatives in calculus class.
- türev (değeri diğer varlıklara bağlı olan bir finansal ürün)
The company's investment portfolio includes various derivatives.
- türev (başka bir şeyden türetilmiş olan)
The new design is just a derivative and lacks innovation.
- türev (kimya, benzer bir bileşikten oluşan bir bileşik)
Scientists synthesized a derivative of the original molecule.
- Türev (dilbilim, başka bir kelimeden türetilmiş kelime)
“Readiness” is a derivative of “ready”.