fiil “boom”
infinitif boom; o booms; geçmiş zaman boomed; geçmiş ort. boomed; ulaç booming
- hızla büyümek
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
After launching its innovative app, the startup boomed, doubling its revenue in just six months.
- derin ve gür bir ses çıkarmak
The cannon boomed, echoing across the battlefield.
isim “boom”
tekil boom, çoğul booms veya sayılamayan
- hızlı artış
The city experienced a housing boom, with new apartments popping up everywhere.
- derin ve yankılanan ses (patlama sesi gibi)
The distant boom of fireworks filled the night air.
- yelkenin altına takılan uzun direk
As the wind changed direction, the sailor quickly adjusted the boom to catch the breeze.
- su yollarında geçişi engellemek için kullanılan yüzer bariyer
The city installed a boom across the river to stop debris from entering the water supply.
- mikrofon veya kamera tutucu, genellikle uzatılabilir
The director asked the crew member to lower the boom so the microphone could better capture the actor's dialogue.
ünlem “boom”
- patlama sesini taklit eden ifade
As the fireworks lit up the sky, everyone oohed and aahed at the loud "boom" that followed.
- ani veya beklenmedik bir olayı belirten bir ifade
I forgot to study for the test, and then boom, The teacher announces a pop quiz.