·

promise (EN)
isim, fiil

isim “promise”

tekil promise, çoğul promises veya sayılamayan
  1. söz
    She gave her friend a promise to keep the secret safe.
  2. umut (gelecek başarı veya gelişme olasılığı)
    Despite his young age, his skill with the violin showed great promise.
  3. gelecek sonucu temsil eden nesne (bilgisayar terimi olarak)
    Once the data is fetched, the promise will resolve with the information we need.

fiil “promise”

infinitif promise; o promises; geçmiş zaman promised; geçmiş ort. promised; ulaç promising
  1. söz vermek
    She promised to take care of her little brother while their parents were out.
  2. işaret etmek (bir olayın veya durumun olması muhtemel olduğunu belirtmek anlamında)
    The blooming flowers in the garden promise a beautiful spring season.