·

person (EN)
isim

isim “person”

tekil person, çoğul persons, people veya sayılamayan
  1. kişi
    Every person has the right to freedom of speech and expression.
  2. bir şeye özellikle ilgi duyan veya tercih eden kişi
    As a coffee person, Mark starts every morning with a freshly brewed cup. My aunt is a dog person.
  3. belirli bir işi veya rolü yerine getiren kişi
    When my computer crashed, I called the company and they sent over an IT person right away.
  4. tüzel kişi (hukuki haklara sahip ve mahkemede temsil edilebilen)
    The court ruled that the environmental organization could be treated as a person for the purpose of filing a lawsuit.
  5. şahıs (dilbilimde konuşan, dinleyen ve diğerleri arasındaki ilişkiyi belirten terim)
    In English, the first person singular pronoun is "I" when referring to oneself.
  6. Hristiyan inancında Kutsal Üçlü'deki üç ilahi kimlikten biri.
    In the doctrine of the Trinity, the three persons are coequal and coeternal.