fiil “look”
infinitif look; o looks; geçmiş zaman looked; geçmiş ort. looked; ulaç looking
- Bakmak
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
Every morning, she looks out the window to see if the mail has arrived.
- bak
Look, if we don't leave now, we'll be late for the movie.
- görünmek
This room looks bigger with the new mirror on the wall.
- gözükmek (gibi görünmek)
It looks like she's going to win the race.
- Bakmak (bir yöne doğru)
Our new apartment looks out onto a bustling street.
- Beklemek (umutla bakmak anlamında)
We look to the weekend for some rest.
- İlgilenmek (bir şeyin yapılmasını sağlamak anlamında)
You should look to your finances before making such a large purchase.
- Görebilmek için eğilmek veya hareket etmek
The cat looked out of the box curiously as I approached.
isim “look”
tekil look, çoğul looks
- Bakış
Take a look at this report and tell me what you think.
- Görünüş
He has his father's looks, especially around the eyes.
- İfade (yüz ifadesi anlamında)
The worried look on her face told me something was wrong.