·

issue (EN)
isim, fiil

isim “issue”

tekil issue, çoğul issues veya sayılamayan
  1. önemli konu
    Climate change is a pressing issue that affects everyone on the planet.
  2. sorun
    The printer has an issue; it won't print in color anymore.
  3. sayı (dergi, gazete veya diğer düzenli yayınların tek bir kopyası anlamında)
    The latest issue of my favorite magazine features an exclusive interview with a famous actor.
  4. dağıtım (kullanım veya satış için eşya sağlama süreci anlamında)
    The library announced the issue of new books available for borrowing starting next Monday.
  5. soy (soyundan gelenler veya evlatlar anlamında)
    She inherited the estate as her aunt passed away leaving no issue.

fiil “issue”

infinitif issue; o issues; geçmiş zaman issued; geçmiş ort. issued; ulaç issuing
  1. tedavüle sürmek (para gibi)
    The library issued new cards to all its members this month.
  2. sağlamak (kullanım için bir şey sağlama anlamında)
    The library issued me a new library card after I lost my old one.
  3. resmi olarak ilan etmek (emir verme anlamında)
    The mayor issued an executive order to close all public parks by 8 PM.