·

broker (EN)
isim, fiil

isim “broker”

tekil broker, çoğul brokers
  1. borsa komisyoncusu
    She consulted a broker to invest her savings in the stock market.
  2. aracı
    As a broker, he facilitated the sale of the company.
  3. arabulucu
    The diplomat acted as a broker in the peace negotiations.
  4. (bilgisayar biliminde) iletişimi veya işlemleri aracılık eden bir ajan veya yazılım
    The message broker ensures data is transferred smoothly between services.

fiil “broker”

infinitif broker; o brokers; geçmiş zaman brokered; geçmiş ort. brokered; ulaç brokering
  1. aracılık etmek (taraflar arasında bir anlaşma veya uzlaşma düzenlemek veya müzakere etmek)
    The diplomat brokered a ceasefire between the warring factions.
  2. komisyonculuk yapmak (komisyoncu olarak hareket etmek; bir satış veya işlemde aracılık yapmak)
    She brokers in commercial real estate.