Bu kelime aynı zamanda şu kelimelerin bir formu olabilir:
isim “timing”
tekil timing, çoğul timings veya sayılamayan
- zamanlama
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
Her timing on the last lap of the race was impeccable, allowing her to surge ahead and win.
- zamanı (belirli bir olayın gerçekleştiği an)
She impressed everyone with her impeccable timing when she entered the room just as her name was announced.
- süre ölçümü
The coach took the timing of each sprinter's 100-meter dash to see who had improved the most.