·

teach (EN)
fiil

fiil “teach”

infinitif teach; o teaches; geçmiş zaman taught; geçmiş ort. taught; ulaç teaching
  1. öğretmek
    The instructor teaches the students how to play the piano.
  2. öğretmenlik yapmak
    She teaches at the local college.
  3. ders vermek (ders niteliğinde olmak)
    Losing the game taught them the importance of teamwork.
  4. dersini vermek (birine yaptıklarının sonuçlarını göstermek)
    I'll teach you what it's like to break the rules!