Bu kelime aynı zamanda şu kelimelerin bir formu olabilir:
isim “seating”
tekil seating, çoğul seatings veya sayılamayan
- oturma düzeni
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
The new cinema offers luxury seating with reclining chairs.
- oturma zamanı
We booked the second seating for dinner to avoid the early crowd.
- döşeme (sandalye veya koltuk gibi oturulan yerin üzerindeki malzeme anlamında)
The artisan used high-quality cane seating to repair the antique chairs.