·

public (EN)
sıfat, isim

sıfat “public”

temel biçim public, derecelendirilemez
  1. herkesin görebileceği veya hakkında bilgi sahibi olabileceği (genel)
    The mayor's apology was made in a public statement broadcasted on all major news channels.
  2. bir ülke veya topluluktaki herkesi ilgilendiren veya kapsayan (kamu)
    The public library offers free access to books and computers for everyone in the community.
  3. hükümet tarafından halk için yapılan veya sağlanan (kamusal)
    The public library offers free access to books and internet, serving the educational needs of the community.
  4. hisseleri borsada işlem gören (şirket açısından) (halka açık)
    After its initial success, the startup went public, allowing anyone to buy shares on the stock market.

isim “public”

tekil public, sayılamayan
  1. belirli gruplara ait olmaksızın tüm insanlar (kamuoyu)
    The library is open to the public every day except holidays.