·

progress (EN)
isim, fiil

isim “progress”

tekil progress, çoğul progresses veya sayılamayan
  1. devam etmekte olan durum
    The construction of the new bridge is currently in progress.
  2. ilerleme (gelişme veya daha ileri bir duruma doğru olan)
    Through diligent study and practice, her skills in painting showed remarkable progress over the summer.
  3. resmi geçit (kraliyet veya önemli bir kişinin yaptığı)
    The queen's progress through the countryside was marked by grand celebrations in every village she visited.

fiil “progress”

infinitif progress; o progresses; geçmiş zaman progressed; geçmiş ort. progressed; ulaç progressing
  1. ilerlemek (sırayla devam etmek veya ileri gitmek anlamında)
    As the project progressed, the team felt more confident about meeting the deadline.
  2. gelişmek (zamanla iyileşmek veya gelişmek anlamında)
    The development of AI progressed significantly since the turn of the century.