Bu kelime aynı zamanda şu kelimelerin bir formu olabilir:
sıfat “drawn”
temel biçim drawn (more/most)
- bitkin
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
He looked pale and drawn after working late for several nights in a row.
- tükenmiş
After months without rain, the reservoir was drawn, and water shortages were imminent.
- çekilmiş (belirtilen şekilde)
The horse-drawn carriage moved slowly down the cobblestone street.