sıfat “silent”
temel biçim silent (more/most)
- sessiz
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
After the snowfall, the village was silent under a thick white blanket.
- konuşkan olmayan (konuşmaya meyilli olmayan veya konuşamayan anlamında)
She remained silent during the meeting, choosing to listen rather than speak.
- hareketsiz (aktif veya rahatsız edici olmayan; huzurlu ve durgun anlamında)
The winds and the sea were silent.
- ses çıkarmayan (konuşulduğunda ses çıkarmayan anlamında)
In the word "knife," the "k" is silent.
- gizli
He was a silent investor in the company, never appearing in public but always supporting from behind the scenes.
isim “silent”
tekil silent, çoğul silents
- sessizlik
I love the silent of the night.
- sessiz film
They attended a special screening of a classic silent, complete with live piano accompaniment.