sıfat “precarious”
temel biçim precarious (more/most)
- belirsiz, riskli
Kayıt olun örnek cümlelerin çevirilerini ve her kelimenin tek dilli tanımlarını görmek için.
The hikers found themselves in a precarious position on the edge of the cliff.
- düşmeye meyilli
The stack of books on the edge of the table is precarious and might topple over.
- çürümeye başlamış (diş hekimliğinde)
The dentist warned that the precarious spots on my teeth could turn into cavities if not treated soon.