·

here (EN)
zarf

zarf “here”

here (more/most)
  1. burada
    I left my keys here on the table, but now they're gone.
  2. buraya
    When you arrive at the airport, call me, and I'll come here to pick you up.
  3. bu konuda (konuşulan veya tartışılan özel konu veya durumu ifade ederken kullanılır)
    Here, the term "biodiversity" encompasses the variety of all life forms on Earth.
  4. işte (konuşma, hikaye veya metindeki şu anki yer veya anı belirtirken kullanılır)
    Here, the author introduces the main character's tragic flaw.